ALP ERTUNGA-KÖŞE YAZILARI

ALP ERTUNGA :
TEŞEKKÜRLER SPOR SEVDALILARI VE SEL-KA VE DE SİTEM !

HABER1908 olarak yayın hayatımıza başladığımızdan beri hep şunu seslendirdik-dillendirdik “ Bizim okunma/reyting kapma/ tıklanma rekoru kırma” düşüncemiz yok. Kendi gücümüz kuvvetimizce bir şeyleri yapabilme çabasındayız. Bu güne değin hep üretken bir yapımız oldu, nasıl olsa işim-gücüm var, yan gelip yatıp keyfime bakayım demedim. Samimi düşüncem de o ki kahvehane sahipleri, -ki aralarında dostlarımız da vardır- darılacaklar ancak kahve köşelerinde pinekleyenlerden hiç de hazzetmem. Hele ömrünü boş boş geçirenlerden asla..

Ha diyeceksiniz ki –Sen dolu dolu geçiriyorsun da ne oldu? O kadar yayıp-çizip-fotoğraflama yaparken eline madden ne geçti? Hala aylık akbilin ile koşturuyorsun?- olsun be dostlar biz yaşadığımız her anın kıymetini bilmekteyiz. Eğer ki paraya tamah etse idik, altımızda nice araçlar olurdu. Nice haber yaptıklarımız Beykoz camiasında yıldızlarını parlattığımız dostlarımız olmadı değil. Her biri bir köşe kapmış, keyfini sürmekte…Dileğim o ki Allah huzurlarını, muhabbetlerini bozmasın.

Neyse dostlar, 2009 Yılında başladık serüvenimize ER-HA / Beykoz Proje çalışmamız gereği İnternet ortamında çeşitli yayınlarımız oldu. Yeri geldi 8-10 ayrı adresimizi bir araya toplayıp HABER1908 adı altında daha kolay ulaşılabilir hale getirdik. Tabii ki bunların bir Blog Servis Sağlayıcı üzerinden yayınlanması nedeni ile ve de yaptığımız yoğun yüklemeler nedeni ile yeniden alt adreslere ayrılmak zorunda kaldık. Defalarca öneri getirip Com.TR uzantılı bir Web Sitesi formatında yayına girmemiz önerilse de onu şu an için düşünmüyoruz. Çünkü çok sınırlı bir katkı sunan dostlarımı var, eğer ki com.tr uzantılı bir web sitesi formatında çıkabilse idik, bugünkü mesaimizi iki katına çıkarmamız gerekecekti.

Bu çalışmalarımızı yaparken her türlü maddi katkıyı kendi cebimizden sağlamakta idik. Bayram-seyran defalarca kutlama mesajları yayınladık. Okuyanlar da zannetti ki bu kardeşiniz çaktırmadan paraları indiriyor. Bir Allahın kulu da çıkıp diyemez ki-Ben her mesajımda, haberimde paramı verdim-

Geçen sezonki Amatör Ligler haftalık maç listesi ve sonuçlarını –PIRILTI CAM- ki kendileri yakinen akrabalarımızdır sponsorluğunda yaptık. Bu sezon için ise Beykoz Spor Kulübü camiasına dışarıdan dahil olan bir dönem yöneticilik ve ardından başkanlık yapan değerli abimiz Selahattin Karasalkım’ın –SEL/KA- firmasından sponsorluk desteği aldık. Kendisi Beykoz dışında bir işyeri olan çeşitli iş kollarında faaliyetleri olan bir kişi. Gönül isterdi ki Beykoz Amatör Spor Kulüplerine dahil Kulüp Yönetimleri de hiç olmaz ise Bayram ve benzeri özel günlerde mesaj reklamlarını verebilse. Gerçi verecekleri katkı da maçlara ulaşım/ koşturma anlarında yeme-içme / Sınırsız aboneliğimizin olduğu İnternet Sağlayıcıya harcanacaktı. Canları sağ olsun…onlar İlçedeki yerel gazetelere fazlası ile vermekteler ilanlarını!!! Zaten iki paket sigara parası olarak düşünülen mesaj bedellerini bile veremiyorlarsa diyecek bir kelime de bulunabilir mi?

Önümüzde Mübarek Kurban Bayramı ve ardından Cumhuriyet Bayramı var…Bakalım bu samimiyet sınavından kim yüzünün akı ile çıkacak. Bundan sonra da zaten kimsenin bir katkısı olmadan bu tür mesajları yayınlamayacağız. Bizlerin paralı dostları olacağına parasız dostlarımız olsun her zaman evladır. Kusura bakılmasın iki paket sigara parası için bu kamu hizmetine katkı sunamayacak insan varsa onların da samimiyetlerinden şüphe ederim. Teşekkürler Selahattin Karasalkım ve SEL-KA
Hepiniz Allaha Emanet olunuz, değerli dostlar..
Alp ERTUNGA
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX


SİZİ GİDİ İKİ YÜZLÜLER !

Eee, Mübarek Ramazan Ayında bugün itibarı ile 15.iftarımızı yaptık Allaha Şükürler oldu...yediğimiz önümüzde yemeğimiz ardımızda iken hep mütevazi olmayı yeğledik...iş saatlerimiz uyduğu her gün Teravih Namazımızı eda etmekten geri durmadık...hatta bazan yorgunluk falandı filandı acab gitmeyeyim mi diye içimden geçer, şeytanın kuşatması altında iken bizim çocuğun-Haydi baba ben hazırım!-demesi ile kendimize gelip bir parça da utanıp soluğu camiide aldık...oturduğum yer itibarı ile Paşabahçe Merkez 3.Mustafa Camiini bu Ramazan ayında mesken edindik. Oysa geçen sene Ortaçeşme, Beykoz, Yalıköy ve diğer camiilere çok gitmişliğimiz vardı.


Neyse efendim, camilere gelen vatandaşlarımızn sayısı bir hayli az göründü bana. Kafamdan vatandaşlarımızın kardeşlerimizin acaba neden teravih namazlarına gelmedikleri, gelemedikleri konusunda onlar açısından sunulabilecek savunma cümlelere geldi birden aklıma.


-Abim biz eskiden Paşabahçe Merkeze inerdik de şimdi mahallemizdeki camii yenilendi, ondan burada kılıyoruz.
-Zaten işten yorgun argın gelmekte idik, bir de köprü çilesinde geçen 2 saatten sonra bizlerde derman kalmadı.
-İyi diyorsun da kardeşim, bizle vakit namazlarını bile kılmaz iken Cuma'dan Cumaya camiiye teşrif ederken, nerede terevih nazmazını kılmak.
-Arkadaşlarla o saatte Halı Saha maçımız vardı gelemedik.
-Abi itiraf edeyim televizyon ekranından ayrılamadım, şeytan dürttü, Seksenler dizisine daldık.
-Kahvede teravih öncesi iki okey dönelim dedim, bir de baktım ezan okumakta..
-Fenerbahçe'nin maçı vardı.
Neyse bahaneler saymakla bitmez nasılsa...Allah bu necip milletin evlatlarını İnşallah özüne, aslına döndürür ve dinin gereklerini de yapmak nasip eder diyelim...



Şimdi gelelim yazımın başındaki tanımlamaya, işimiz icabı İstanbul'un merkezi noktalarını kullanmaktayız.Şişli, Mecidiyeköy,Ortaköy gibi...şu sıralar tam bir Arap Turist akımı var İstanbul'umuza. Her alışveriş merkezinde arap turistleri görmek mümkün. Tamam şalvarlısı, çarşaflısı da var da büyük bir kitle biz Türk Milletinden bile açık saçık giyinme derdinde. Daracık giysiler, vucutlarının bütün hatlarını ortaya koymakta. Kendi ülkelerinde yapamadıklarını sere serpe yapmaktalar.Günahı sevabı onların boynuna da ilginç gelmekte yine de bana.


Arap Turistler demişken Akşam teravih namazlarında Boğaziçi gezi teknelerinde de aynı moda hakim. Söylemek isterim ki en az 5-6 büyük boy tekneye doluşmuş Din Kardeşlerimiz tam anlamı ile kurtlarını dökmekte.Arap havalarının en kıvrakları yankılanmakta teknelerden...vakit teravih vakti mi? Sultanahmet,Süleymaniye Camiilerdinde teravihlere neden mi gitmez koca koca sakallı amcalarımız, çarşaflı yengelerimiz!!!! seferiler seferi !!!...yersen...Yüce Peygamberimizin Hicret ettiği meşakkatli yol ve onca çileli günlerde kaçırılmayan oruçlar birden geldi, bu Arap kardeşlerimizin atalarının.


Ha biz bu kardeşlerimize üstü kapalı kızgınlık mesajlarımızı yazıyoruz da onların başındaki Kral sülalerinin mensupları Ege, Akdeniz sahillerinde dünyanın en pahalı yatları ile arzı endam etmiyorlar mı? hatunları, kerimeleri, bacıları da açık saçık pozlar vermekte necip Türk Magazin Medyasına Ege sahil kasabalarında...ya ülkelerinde araba kullanmaları bile yasaklananlar kadınlar !!! eee bu duruma en güzel cümle-Ele verir talkımı kendi yutar salkımı- ya da -Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu- dense her halde cuk oturacaktır.

Değerli Dostlar kim ne derse desin Müslüman Türk Milletinin İslam Alemine yaptığı katkı, İslamiyetin daha geniş kitlelere tanıtılmasındaki payı kesinlikle inkar edilemez. Aradan yüzyıllar geçse de rastlanan bir tablodur,dünyanın en ücra bir köşesine yolunuz düştüğünde -Hangi ülkeden geldiniz?-sorusuna -Türkiye'den ve bizler de Türk'üz- cevabını alınca gözler ışıldamakta. Saygıyla anmaktadırlar Türk Milletini, hatta bazıları Halifemiz nasıl demekten beri geri durmaz...çünü vakti zamanında ne yardımlar yapmıştır Osmanlı soyumuz...Bizim içimizdeki bazı kefereler anlamasa da onlar bizler bizlerden iyi tanımakta.Siz sanırmısınız ki o yüce sultan Kanuni saraydan, haremden çıkmayan bir zampara idi? öye ise Viyana kapılarına kadar dayanan orduların başındakileri dublörleri mi idi dersiniz? Allah bu Yüce Türk Milletinin tarihini karalama, küçültme derdindeki iç ve dış düşmanları kahır sıfatı ile kahreyleye,kazandıkları paralar haram zıkkım ola.


Dünyanın çeşitli İslam beldelerinde özellikle de son yaşanan Burma soykırımı gibi, çeşitli noktalarında Müslümanlar çile, baskı, şiddet, açlık ile pençeleşirken, Dünyanın en pahalı yatları ile medyada boy gösterenler, Hıristiyan ülkelerde dünyaca ünlü futbol kulüplerini satın alıp en pahalı futbolcuları oralara katarlarken elbette bunların hesabının sorulacağı mahşer günü gelecek.-Ey Falanca ülkenin Prensi söyle bakalım dünyada çile çeken müslüman kardeşlerin, ümmetin için neler yaptın? hangi derdine derman oldun?- Onlar hala petroldan gelen dolarlarını Hıristiyan bankalarında kasalarda muhafaza etmeye devam etsinler. O dolarlar kurtaracak mı hesap günü?.
Her zaman dediğim gibi Müslüman Türk Milletinin necip fertleri bunca baskı, kara propaganda-Medya-İnternet-Sinemalar-Filmler ile dinden-imandan uzaklaştırılmak istenmesine karşın istisnalar kaideleri bozmaz dininden-imanından-Müslüman kardeşine acıma duygusundan, en azından haberlerde yaşadıkları çileleri görünce döktükleri iki damla gözyaşından vaz geçmiyor... sadece ameli anlamda, ibadetlerini aksatıyorlarsa da yine de her türlü övgüye değer bu şuurda olmaları. İnşallah ameli noksanlıklarımız da zamanla ortadan kalkar, çünkü ölümün ne zaman geleceği hiç belli olmaz..


Hepiniz Allaha emanet olun sevgili oyucular..[ 3 AĞUSTOS 2012-CUMA]


ALP ERTUNGA
HABER1908

BEYKOZ BİR ANADOLU KASABASI MI ?

Bizim gibi Beykoz İlçesini her yönü ile seven kişiler için övünülmesi mi yoksa üzünülmesi mi gereken bir yorum farkı-Beykoz bir Anadolu Kasabası-açıklaması. Bir hayli uzun zamandır , hatta ilçede düzenli yayın hayatını, köşe yazılarını devam ettiren bir kardeşiniz olarak şunu demek istiyorum ki ilçeye dışarıdan atama yolu ile gelen her bürokrat, ki bu İlçe Kaymakamı, İlçe Eminiyet Müdürü yada İlçe Milli Eğitim Müdürü olabilir, biz medya mensuplarının sorduğu demirbaş sorulardan olan "Beykoz'u nasıl buldunuz? tanımlar mısınız..." sorusunun da demirbaş cevabı haline gelmiştir yukarıda yazdığım ifade yani-Beykoz bir Anadolu Kasabası gibi!- Sağolsunlar bu tanımlamayı ilçeye yeni atanan İlçe Emniyet Müdürümüz de aynen kullanmış satır aralarında, en azaından medyaya yansıyan görüşlerinde.

Hani ilk zamanalar bayağı da gururlandırır,onurlandırırdı bu tanımlama. Ancak aradan geçen uzun yıllar zarfında bu tabir bende acayip bir duygu yaratmaya başladı. "Tam bir Anadolu Kasabası" ifadeleri. Yani her zaman yazılarımda sıklıkla geçtiği gibi " İstanbul'un içinde ancak bir o kadar da uzağında, dışında kalan bir ilçe Beykoz" profili bende oluşmaya başlamıştı. İlk zamanlar Anadolu insanının saf ve temiz hali aklımıza gelip onurlanmışık bu ifade ve tanımlama ile ancak ya şimdilerde? o saf, bakir Anadolu insanının yaşadığı memleketin en ücra köşelerinden birinde Bilgisayarının klavyesine dokunup, peş peşe yalan, dolan sıralayan bazı saf ve bakir Anadolu insanı olan erkek müsveddeleri !!! sanal alemde tuzağa düşürdüğü İstanbul kızlarını bile kandırıp, namusuna göz koyar ve de bil fiil zarar veren bir yaratık haline dönüşmeye başlamadı mı!!!.O halde bu tanımlama da toptan çöpe gitmeye mahkum hale gelmeye başladı.

Buna benzer bir tanımlama bir gerçek daha var ki "Arka Sokaklar" dizisi. Şahsen yıllardır merakla ve heyecanla takip ettiğim, ailece izlediğimiz bir dizi olan "Arka Sokaklar" da Beykoz İlçesinden kareler görmek bizler için bir onur vesilesi olmadı mı? kim yayınlanan bölümdeki kuyumcu dükkanından alışveriş yapmadı ki, kim o benzin istasyonundan benzin almadı ki... hep izlerken konuşmalara bu meyanda cümleler yansımadı mı ! ancak muzip bir arkadaşımız bize "Ulan nerede mafya, kara paracı, terörist, kadın satıcısı, uyuşturucu kullanıcısı, soyguncusu, gaspçısı, dayakçı kocası v.s. hep Beykoz'dan mı çıkıyor" diye takılınca gerçeğin farkına varabildik. Düşüncelerimizden 360 derece dönüvermeye başladık." Doğru ya, tamam Beykoz sokak cadde ve dükkanlarını görüyoruz da o gördüklerimizdeki insanların hepsi de aynen arkadaşın dediği gibi yansıtılmıyor mu?" diye hayıflanıp durduk. Ne de bir garip çelişki ve duyguların 360 derecelik açı ile ters yüz olmaları.

Neyse Beykoz'a ait ilginçlikler yazmakla bitmez yazıyı tadında bırakmak gerek...görüşmek dileklerimizle.[31 TEMMUZ 2012 SALI]
ALP ERTUNGA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder