Havasında idik, denize girenlerimiz vardı, piknik alanlar dolu, dolu idi, birkaç gün içinde yaşanan değişim herkesi etkiledi...eee ne demiş büyüklerimiz " Kış Kışlığını P... P....... yapar "
Beykoz İlçesi İstanbul'da Kış mevsimini adeta bir ölü toprağı serilmişçesine geçirmekte... sosyal aktiviteler az, hadi maça gidecekler yağmur-kar dinlemeden gitmekte, ev hanımları malum zaten ev işlerinden vakit dahi bulamamakta....çocuklar ise kısa ders molası dışında tamamen bilgisayara odaklanmakta, bu dünya ile ilişkilerini kesmekte.
Maalesef Kış mevsiminde en ideal faaliyetler arasında olması gereken Kitap Okuma alışkanlığımız ise yok denecek kadar az...Gazete bile okumaktan, eli ile sayfaları çevirip durmaktan kendini alamayanlar mı kitap okuyacak? Şahsen ben iyi bir kitap okuyucusu olarak görmekteyim kendimi, hatta Kış Sezonu için stoklamalarımı bile yaptım.
Yine bir Ata sözünden gidecek olursak " Eee Bekara Karı Boşamak kolay! " Beykozlu da Kitap okuyacak hal mi kalmakta...ilçe sakini babalar, eli iş tutan anneler, çocuklar bir işte çalışmakta ve de o iş genelde Boğaziçi'nin karşı tarafında. Köprü çilesi malum, günde bir buçuk saatten etti mi 3 saat, yaşanan yorgunluk da işin çabası ...haa bu arada otobüste çocuğunuz, torununuz yaşındaki insanların uyuyor numarasına yatıp yer vermemelerini de unutmuş değiliz...Saat 10.00 / 10.30 dedin mi yatan bir geniş aile profili var.
Velhasıl Kış Mevsimi bir başka sıkıntı ve arkadaşlar....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder